23 Şubat 2010 Salı

LİSTELERİM

Defterlerle ilgili bir yazısını okudum geçenlerde Yekta Kopan’ın. Aslında defterlerle olan ilişkisini desem daha doğru olacak. Yazıyı okuduktan sonra benim nelerle benzer ilişkilerim var diye düşündüm...

Komik ama yazamamakla çok sıkı bir ilişkim var mesela... Yapmak istediklerimin listeleriyle... Gidemediklerimle... Göremediklerimle... Anlayacağınız benim elimin altındakilerle ya da bir şekilde yapmayı başarabildiğim şeylerle ilgili pek düşünmeye vaktim olmuyor. Aslında daha doğrusu bunları düşünmek için vakit ayırmıyorum bile. Nasıl olsa her şey yolunda ya onlarla ilgili. Ama ya yapamadıklarımla ilgili... İşte onlara takıyorum da takıyorum kafayı. Kuruyorum düşünüyorum, her gece yeni kararlar alıp, sabahları yapamamak için bin bir bahane buluyorum bütün bu bahaneleri onaylıyorum bir süre için rahatlayıp planladıklarımdan başka neler neler yapıyorum bir bilseniz. Veee sonraa akşam oluyor. Başlıyor yine içimi kemiren sesler konuşmaya. Yine kuruyorum yine kızıyorum kendime yine bin tane şeyin sıralandığı listeler hazırlıyorum kendime... Hatta bazen üşenmeyip kâğıt kalem alıp yazıyor odamın en görünür kısmına asıyorum bunları. Bilseniz öyle çok konuyla ilgili öyle çok listem var ki. Vee sabah oluyor... Bilin bakalım listemdekilerin kaçını yapmaya başlıyorum? Fakat bazen artık gece kendimi nasıl motive ediyorsam, sabah bir kalkıyorum, Allaaah! Her şey yolunda her şey tıkır tıkır işliyor, öğlene kadar nerdeyse listemin yarısını halletmiş oluyorum. İşte o zaman bir rehavet, “ ha ha! İstersem yapabilirim bak! Gördün mü?” diyorum kendi kendime... Ve tabi sonrası gelmiyor. Kendime çoktan kocaman bir aferin vermiş oluyorum çünkü. Bazen tüm gün bütün listeyi yapıp bitirmiş oluyorum. İşte bu çok fena oluyor çünkü konunun içimdeki önemine göre, aldığım daha doğrusu kendime verdiğim aferinler bazen bir hafta boyunca her şey yolundaymış gibi bulutların üzerinde dolaşamama neden oluyor. Sonra tekrar yere çakılıp başlıyorum yeni listeler yapmaya... Bari şu listeleri yaparken üzerleri tarih atıp, saklayayım da, yıllar içindeki gelişimimi bu şekilde takip edeyim. Evet evet! İyi fikir. Şimdi o zaman bunun için bir dosya alayım önce, ya da özel bir defter tutsam daha mı iyi olur acaba, defter daha iyi sanırım, e ya defteri yanıma almayı unutursam? Niye unutayım canım aptal mıyım, sabah çantamı hazırlarken onu da alacağım yanıma o kadar. Çantama koyacaklarım listesine eklemem yeterli... Tamam o zaman; 1. defter yanımda taşınacak; 2. bir şeyler için yaptığım listeler buraya yazılacak; 3. listeden sonra ilk yazıldığı tarih not edilecek; 4. ayda bir okunup ne kadar yol aldığı konusunda bir değerlendirme yapılacak, 5. defter bittiğinde diğer defterlerle birlikte saklanacak ve her yıl için yeni bir defter kullanılacak...

Oh be rahatladım şimdi...
Artık rahat rahat uyuyabilirim...
Yarın ilk iş onu çanta toplama listeme ekleyip yanıma alacağım!

1 yorum:

  1. Canım benim seçtiklerin kadar biliyorum ki senin de yazdıkların etkileyici...yazdıklarınız da paylaşmanı bekliyorum...yağmaya devam et lütfen ...duygularımızı yağmala..al götür, uçur bizi dolunay'a seni seviyorum...mini mini blogçu kardeeş:) öptüm

    YanıtlaSil