3 Mart 2010 Çarşamba

Ben İstemeden Asla!

Birden bire çıktı karşıma. Hiç beklemediğim bir anda. Uzun zaman inanmıştım. Sonraları kaybetmiştim umudumu. Hiç aklıma gelmiyormuş gibi yapıyordum ki zamanla gerçekten aklıma gelmeyeceğine inanıyordum. İlk zamanlar zor geldi tabi. Sonraları gerçekten kolaylaştı. Tamamen unutmamıştım, ama içimdeki boşluğuyla yaşamayı öğrenmiştim. Yerine bir şey koymayı hiç istemedim.

Artık onsuz olmam gerektiğini ilk söylediklerinde sesimi çıkarmadan başımı salladım sadece. İçimden asla aramıza giremeyeceklerini söylüyordum. Sakince gidip koltuğa oturdum, bacak bacak üstüne attım, televizyon seyretmeye dalmış gibi yaptım. Gösterdiğim olgunluğa gülümseyerek yaklaştılar. Küçümsedikleri için mi, takdir ettikleri için mi yoksa söylediklerini yaptığımdan memnun oldukları için mi gülümsediler o zamanlar anlayamadım.

Herkes unuttuğumu düşünmeye başladığında da harekete geçtim. Bulabileceğim her yere baktım. Aklıma gelen her yere. Hiçbir yerde yoktu. İşte o anda kaynar sular döküldü başımdan aşağıya. Bunca zamana bir gün onu bulabileceğime inanarak dayanabilmiştim. Yoktu işte yoktu! Hiçbir yerde yoktu! Ben istemediğim sürece nasıl olurda ondan ayrı kalabilirdim. Çok sinirlendim! Yatağıma oturup sakinleşmek için bekledim. Ne kadar beklediğimi şimdi hatırlamıyorum. Ama bana o an çok uzun gelmişti.

Artık sakinleştiğime karar verdiğimde çıktım odamdan. Kararlılıkla annemin yanına gittim. Onunla ciddi olarak konuşmanın vakti gelmişti. Karşısına oturdum ve direk konuya girdim.

-Anne! Biliyorum artık altı yaşındayım ama ben emziğimi bırakmak istemiyorum. Söz ikinci sınıfa başladığımda bırakacağım!

Annem yine daha önce anlamadığım o ifadeyle gülümsedi. Başını sallayarak çıktı salondan. Bir süre yerimden kalkmadan gelmesini bekledim ama dış kapının kapanma sesini duyunca yanıma gelmeyeceğini anladım. Emziğime kavuşmak için başka ne yapabilirim diye düşünürken uyuyakalmışım kanepenin üzerinde. Ne kadar uyudum bilemiyorum. Gözlerimi açtığımda sehpanın üzerinde üç tane ambalajı açılmamış emzik duruyordu. Yattığım yerde doğruldum heyecanla. Annem karşımda yine bana gülümsüyordu. Ve ben bu sefer neden güldüğünü anladım...

3 yorum:

  1. :) Son derece sürükleyici idi...:)Emzik ve Aşk arasında bi bağlantı kurdum nedense :D buarada daha anlatmadığın pek çok hikayen var biliyorum...ve minik Nildenin kendini, etrafını, hayatı keşfi ile ilgili nice an'ı okumak isterim bi vesile ile...canım benim...kuzucuğum

    YanıtlaSil
  2. annesinin kuzusu iki yaşında kardeşinin koruyucu meleği, üç yaşında evde asistanım ,beş yaşında kreşte nutuk atarak Türkiyeyi yönetmeye talip oldun. altı yaşında yetiştirme yudundaki kardeşlerinle anne-babanın sevgilerini ,oyuncaklarını,hafta sonu tatilini paylaştın. SENİNLE GURUR DUYUYORUM.o yaşlarda sevincini,anne-baba özlemini.üzüntünü paylaştığı tek dostun üçlü kullandığın EMZİKLERİNDİ....SENİ ÇOK SEVİYORUM annen.

    YanıtlaSil
  3. cok guzeldi, kalemine saglik Nildencim.
    sevgiler,
    Kutlu

    YanıtlaSil